http://bilgistok.blogspot.com.tr/ |
Felsefe Nedir: Sürekli soru soran, ilk bulduğuyla yetinmeyen, körü körüne bağlanmayan Evren-Doğa-İnsan vb. konuları yöntemli, sitemli ve tutarlı bir şekilde inceleyen araştırma etkinliğidir. (Yorum: Halit Can Dündar)
Bilgi nedir? Kaça ayrılır?
Suje ile obje arasındaki bağdır. Bu bağ somut
olabileceği gibi soyutta olabilir. Gündelik, Teknik, Bilimsel, Siyasi, Felsefi,
Sanat gibi bilgi çeşitleri vardır.
Bilgi Çeşitleri
1)GÜNDELİK BİLGİ
Suje ile objenin arasındaki bağın kişisel tecrübelere
dayandığı bilgi türüdür.
-Özneldir.
-Kesin değildir.
-Kişisel tecrübelere dayanır.
-Gündelik hayatımızı kolaylaştırır.
-Deney ve gözleme dayanmaz.
-Deneme yanılma yoluyla bulunur.
2)BİLİMSEL BİLGİ
Suje ile obje arasındaki bağın deney ve gözleme
dayandığı bilgi türüdür.
-Nesneldir.
-Kesindir.
-Genel-geçicidir.
-Şüphe ve eleştiri vardır.
-Evrenseldir.
-Sorulardan çok cevaplar önemlidir.
-Sistemli ve tutarlıdır.
-Deney ve gözleme dayanır.
3)TEKNİK BİLGİ
Bilimin elde ettiği teorik bilginin pratiğe
uygulanmasıdır. Örneğin: Suyun kaldırma kuvvetini kullanarak gemilerin
yapılması.
4)DİNİ BİLGİ
Suje ile objenin arasındaki bağın inanca dayandığı
bilgi türüdür.
-Özneldir.
-Şüphe ve eleştiri yoktur.
-Evrenseldir.
-Dogmatiktir.
5)SANATSAL BİLGİ
Suje ile objenin arasındadır. Sanatla uğraşanların
hayal güçleri geniş ve yaratıcıdır.
6)FELSEFİ BİLGİ
Felsefe bilgi üzerine bilgi üretmektir. Filozofların
kendini ve çevresini anlama ve yorumlama çabasıdır.
-Özneldir.
-Kesinlik yoktur.
-Sistemli ve düzenlidir.
-Şüphe ve eleştiri vardır.
-Evrenseldir.
-Cevaplardan çok sorular önemlidir.
-Bitmişlik yoktur.
-Sorgulama vardır.
BİLGİ TÜRLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
1)FELSEFE-BİLİM
Ortak Yönleri: Merak
vardır. Evrenseldir. Sistemli ve Tutarlıdır. Sorgulama vardır. Bitmişlik
yoktur. Eleştiri ve şüphe vardır.
Farklı Yönleri: Felsefe
özneldir, bilim ise nesneldir. Bilim konuları parçalara ayırarak, felsefe ise
bir bütün olarak inceler.
2)FELSEFE-DİN
Ortak Yönleri: Özneldir.
Evrenseldir. Her ikisi de aynı soruları cevaplar.
Farklı Yönleri: Din
vahiyle, felsefe akıl ve mantığa dayanır. Din mutlaktır, felsefe değişkendir.
Dinde şüphe ve eleştiri yok, felsefede vardır. Felsefede sorgulama vardır,
Dinde yoktur.
3)FElSEFE-SANAT
Ortak Yönleri: Özneldir.
Evrenseldir. Bitmişlik yoktur. Şüphe ve Eleştiri vardır.
Farklı Yönleri: Sanat
duyguya, felsefe akıl ve mantığa dayalıdır. Filozoflar doğruyu, sanatçı güzeli
arar.
Felsefe’nin Eski Yunanda Başlamasının Sebebi:
1)Demokrasi ilk defa Eski Yunanda ortaya çıktığı için
felsefe gelişti…
2)Ekonomik refah düzeyinin yüksek olması…
Felsefe M.Ö. 6.yy’da doğu filozoflarıyla başlamıştır. İlk sorulan soru:
“Evrenin Ana Maddesi Nedir?” (Arkine)
-Thales: “sus” demiştir.
-Anaximandros: “Hava” demiştir.
-Herakleitas: “Ateş” demiştir.
-Parmenides: “Su+Ateş+Hava+Toprak” demiştir.
-Dythagoras: “Sayı” Evrende Matematiksel bir düzlem
vardır.
-Demokritos: “Atom” demiştir.
Herakleitas’a göre evrende sürekli bir değişim vardır.
Bu değişimi sağlayan yerküredeki ateş katmanıdır. “Aynı nehirde iki kez
yıkanılmaz” sözüyle evrendeki değişimi anlatmak istemiştir. Ona göre değişmeyen
tek şey değişimin kendisidir.
Felsefe ve Mitoloji:
Mitoloji: Olayların
nedenlerini Tanrısal güçlerle açıklamaktır.
Felsefe: Olayların
nedenlerini Akla ve Mantığa dayandırarak
açıklamaktır.
BİLGİ FELSEFESİNİN TEMEL PROBLEMLERİ
1)Doğru bilginin imkansızlığı:
A)SOFİSTLER
-İlk öğretmenlerdir.
-Şüphecilerdir.
-Doğa yerine insanı ele alırlar.
Protagaros: “İnsan
her şeyin ölçüsüdür.”
Gergias: “Hiçbir
şey yoktur, olsa da bilemezdik, bilsekte başkalarına bildiremezdik.
B)SEPTİSİZM (Kuşkuculuk):
Başlıca temsilcileri: Purrhon ve Timon şüpheyi sistemli hale getirmişlerdir. Herhangi
bir konuda ne doğru nede yanlış dememeliyiz. Çünkü her şey de olasılık vardır.
BİLGİ FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI
Doğruluk: Algılar,
kavramlar ve bilimsel kurallarla nesnel gerçek arasındaki uygunluk.
Gerçekçilik: Somut
olan bilinçten bağımsız olarak var olandır.
Not: Doğru
kişiden kişiye göre değişir, gerçek değişmez.
Temellendirme: Ortaya
atılan bir düşünce için gerekçe bulma işidir.
LİNK: http://bilgistok.blogspot.com.tr/2014/05/derste-basarili-olmak-icin-ne-yapmaliyiz.html
2)Doğru bilginin imkanı:
A)RASYONOLİZM (Akılcılık):
Doğru bilginin kaynağı akıldır. Duyumlar ve algılar
insanı yanıltır. Akılla elde edilen bilgiler ise kesindir.
SOKRATES
Rasyonolizm’in kurucularındandır. Ona göre bilgi
doğuştandır. Diyalog yöntemini geliştirmiştir. Alay ve doğurma yöntemleridir.
Sokratese göre “Sorgulanmayan hayat, hayat değildir.”
PLATON
İDEALLER
DÜNYASI
|
NESNELER DÜNYASI
|
Sonsuzdur.
|
Sonu vardır.
|
Değişmez.
|
Değişir.
|
Gerçketir.
|
Gerçek olmayandır
|
Platona rasyonolist bir filozoftur. İdealler
dünyasında soyut bir dünyadan bahsettiği için aynı zamanda idealizm savunur.
İdealizm düşünceyi temel alır. İdealizm tam tersi materyalizmdir. Materyalizm
göre madde gerçektir. Tanrı gibi soyut kavramları kabul etmez.
ARİSTOTELES
Rasyonolistir. Doğuştan bilgiye inanmaz, çünkü ona
göre akıl taşıyıcı değil üreticidir. Akıl ikiye ayrılır; Aktif ve Pasif akıl.
FARABİ
Farabi rasyonalisttir. İlk Türk İslam filozofudur.
Aristoteles’in düşüncesini İslam inancıyla uzlaştırmaya çalışmıştır.
DESCARTES
Descartes---“Düşünüyorum o halde varım”
Şüphe---Araç---Doğru bilgi vardır.
Septikler----Amaç---Doğru bilgi imkânsızdır.
Not: Test
sorularında da çıkmaktadır. “ Şüpheyi araç olarak kullanan filozof kimdir?”
Descartes, doğuştan bilgileri bulaşıcı hastalıklara
benzetir. Nasıl ki her insan kabakulak olmazsa, herkes de akıl yetirilirini
kullanıp doğru bilgiye ulaşamaz.
HEGEL
Hegel---Değişim---Herakleitos
Tez + Antitez = Sentez diye bir şey oluşturmuştur.
Yani;
Tezi varlığa benzetmiş örneğin çiçek, Antitezi de
yokluğa benzetmiş örneğin çiçek Sentezi de oluşa benzetmiş yani Meyve. Hegel
idealisttir. Çünkü olayları Tanrıya bağlamıştır. Hegele göre her şey
zıtlıklardan oluşur. Savaş olamadan barışı, iyi olmazsa kötüyü anlayamazdık.
B)EMPİRİZM (Deneycilik):
Doğru bilgiye insan sadece deney ve gözlemlerle
ulaşır.
JOHN LOCKE
İnsan zihni doğuştan boş bir levha gibidir. Bu levha
zamanla deney ve gözlemlerle dolmaya başlar.
DAVİD HUME
Empirizim temsilcilerindendir. İzlenimler olmadan
fikirler üretilemez. Determinizm yani aynı nedenler aynı sonuçları doğurur
ilkesine karçı çıkar. Çünkü bu kez zihinsel bir alışkanlıktır. Bu bizim farklı
düşünmemize engeller. Örneğin: Gök gürültüsünü duyduğumuzda yağmurun yağacağını
düşünmek gibi…
C)SENSUALİZM (Duyumculuk) :
CONDİLLAC
Doğru bilginin kaynağı duyumlardır. Condillac’a göre
duyumlar olmadan bilgi elde edemeyiz. Bunu her tarafı mermerle kaplı insan
örneğiyle açıklar…
D)KRİTİSİZM (Eleştiricilik):
IMMANUEL KONT
Doğru bilginin kaynağı Deney+Akıldır. Deney, bilginin
ham maddesini sağlar. Akılda bunu işleyerek doğru bilgiye ulaşıtırır.
E)POZİTİVİZM (Olguculuk) :
AUGUSTE COMTE
Pozitivist düşünce deneye dayanan düşünüş demektir.
Yani somut olanla ilgilenmektir. Comte göre felsefe metafizik yani doğa üstü
konuları içeren ruh, ölüm, tanrı gibi kavramlarla uğraşmamalıdır. Toplumları üç
gelişim aşamasında incelemiştir.
-Teolojik Dönem: Olayların nedenlerini tanrısal
güçlerle açıklanır.
-Metafizik Dönem: Olayların nedenlerini
ruhlarla(Tin) soyut kuvvetlerle açıklar
-Pozitiviz Dönem: Olayların nedenlerini bilimsel
deneylerle açıklar.
F)ANALİTİK FELESEFE (Çözümleyici Felsefe):
CORNAP-WİTTGEİNSTEİN
Felsefe’nin dilini yeniden çözümlemektir. Anlamsız
doğrulanmayan metafizik kavramların felsefeden çıkarılması gerektiğini
savunurlar.
G)ENTÜİSYONİZM (Sezgicilik):
GAZALİ-HENRİ BERGSON
Doğrunun kaynağı sezgidir. Bergson’a göre sezgi, zeka
ve iç güdünün bileşkesidir. İslam filozofu olan Gazaliye göre, insan doğru
bilgiye kalp gözüyle ulaşır.
H)PRAGMATİZM (Yararcılık) :
WİLLİAM JAMES-JONH DEWEY
ABD’de ortaya çıkmış bir akımdır. “Yararlı olan
doğrudur, doğru olan yararlıdır.” Görüşünü savunurlar…
İ)FENOMENOLOJİ (Görüngü Bilim):
EDMUND HUSSER
Fenomen, görünüm demektir. Görünen dışındaki özü
yakalamak gerekir. Buda metafizikle mümkündür. Parantez içine alma yöntemini
geliştirmiştir. Bu yöntemle daha önceden bildiklerimizi Parantez içine alarak
olaylara yeniden yaklaşmalıyız.
BİLİM FELSEFESİ
Bilimin ne olduğunu gelişimini inceleyen Felsefe
dalıdır.
Bilimsel Kavramlar:
-Hipotez-Varsayım: Doğruluğu henüz kanıtlanmamış
olan araştırmacı ön fikirlerdir.
-Teori (Kuram): Bilimde büyük ölçüde doğrulanmış
fakat yasalar düzeyinde henüz kesinleşmemiş olan açıklamalardır.
-Kanun-Yasa: Kesinliği ispat edilmiş olan
bilimsel önermelerdir.
-Öndeyi: Yasalardan yararlanarak henüz olmamış
bir olayı tahmin etme işi…
BİLİME FARKLI YAKLAŞIMLAR
1)Ünlü olarak bilim: Bilimsel
eserler incelenir ve bu eserlerdeki metafizik ifadeleri çıkarılır.
2)Etkinlik olarak bilim: Bilim adamları topluluğunun bir etkinliğidir
bunu paradigmayla açıklarlar. Paradigma bilim adamlarının ortaklaşa
paylaştıkları duygular, düşünceler, değerler ve bakış açılarıdır.
BİLİMDE KLASİK GÖRÜŞ ve ELEŞTİRİ
1920 ile 1960 arasındaki döneme bilimde klasik görüş
denir. Klasik görüşe göre bilim her türlü sorunu çözecektir. Bilim adamları
objektif olmak için içinde bulunduğu topluluktan soyutlanmalıdır. Bunun
eleştirisi: Bilime gereğinden çok önem verilmiştir. Bilim kendisini çözüm
üreteceğine problem yaratmıştır. Ayrıca bilim adamlarına içinde bulunduğu
topluluktan soyutlamak yanlıştır.
VARLIK FELSEFESİ (ONTOLOJİ)
Varlığın ne olduğunu inceleyen felsefe dalına denir.
Varlık ikiye ayrılır; Reel ve düşünsel varlık. Bilime göre varlık
kanıtlanabilen somut olan gerçek varlıklardır. Felsefe ise hem gerçek hem de
düşünsel varlıklarla ilgilenir.
Varlık Felsefesi’nin Temel Problemleri:
-Varlık var mıdır yok mudur?
-Varlık varsa nedir?
-Hangi varlık düşünsel ya da gerçektir?
-Varlığın ana maddesi nedir?
1)Varlık var mıdır yok mudur?
A)Varlığın olmadığını kabul edenler
NİHİLİZM (Hiçlik)
Varlık yoktur. Çünkü varlık kişiden kişiye göre
değişir. Siyasi anlamda Nihilizm Anarşizm ile birleşir. Yani her türlü
otoritelerin varlığını reddeder.
B)Varlığın olduğunu kabul edenler
REALİZM (Gerçekçilik)
İnsan zihinde bağımsız olarak varlık vardır.
2)Varlık varsa nedir ?
A)Varlığı oluş olarak kabul edenler
Herakletios, varlık sürekli değişim halindedir. Bunu
sağlayanda ateştir.
B)Varlığın İdea olarak kabul edenler
Platona göre gerçek varlık idealardır. Bu dünyadaki
her şey ideaların yansımasıdır. Farabiye göre gerçek varlık vacib-ül vücud
(Zorunlu varlık) diğer tüm varlıklar mümkün varlıklardır. Varlıklarını tanrıya
borçludur. Hegele göre varlık diyalektik olmadan kendini yenileyemez.
Diyalektiği yöneten yasada tanrıdır.
C)Varlığı madde olarak kabul edenler
Başlıca filozofu K.Marx ve La Mettri’dir. K.MARX göre,
varlığın özü maddedir. Hegelin diyalektik anlayışını benimser, fakat ona göre
diyalektiği tanrı yönetmez. Madde’nin kendisi bu güce ve enerjiye sahiptir.
Marx, tarihsel metaryalizm inanır. Ona göre bütün sistem zıtlıklarla doludur.
Kapitalist sistemde kendi içinde çelişkiler dolayısıyla yok olacaktır ve
sosyalist sisteme geçilecektir.
D)Varlığın hem madde hem de Ruh olarak kabul edenler
Bu anlayış Dualizm’dir. Başlıca temsilcileri Descartes
ve Spinoza varlığın fiziksel yani madde manevi yanını da ruh meydana getirir ve
bu birbirinden ayrılamaz.
E)Varlığı Fenomen olarak kabul edenler
Varlığın özünü kavramak gerekir. Görünenin
içeriğindeki öz metafizik ile mümkündür. Temsilcisi E.Husserl
AHLAK FELSEFESİ (Etik)
Ahlakın ne olduğunu inceleyen felsefe dalına Ahlak
Felsefesi denir.
Ahlak Felsefesinin Temel Kavramları:
-İyi: Ahlaki
açıdan olumlu olan şey
-Kötü: Etik
açıdan yararsız olan şey
-Vicdan: İyi
ve kötüyü birbirinden ayırmaya yarayan duygusal bilinç
-Erdem: Ahlaka
uygun davranmak
-Sorumluluk: İnsanın
özgür iradesiyle aldığı kararların sonuçlarına katlanması.
-İrade: Kişinin
kendini kontrol edebilme gücü
-Ahlak Yasası: Ahlak
kurallarını belirleyen genel yasadır.
AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL PROBLEMLERİ
1)Özgürlük Problemleri
A)DETERMİNİZM: İnsan çevre baskısı yüzünden
hiçbir yerde özgür değildir.
B)İNDETERMİNİZM: Seçme şansına sahip olan tek
varlık insandır. Bu nedenle her yere özgürdür.
C)OTODERMİNİZM: Birey bilgi birikimini
zenginleştirerek ve aklını kullanarak özgürleşir.
2)Kişi Vicdan Karşısında Evrensel Ahlak Yasasının Olup Olmadığı Problemi
A)Evrensel Ahlak Yasası Yoktur
HEDONİZM (Hazcılık)
Temsilcileri: Epikuros, Aristipros’dur. Haz veren her
şey iyidir. Hazda bireyden bireye değiştiği için ortak bir davranış ilkesinden
söz etmek mümkün dğeildir.
EGOİZM
Temsilcisi: T. Hobbes’dir. T.Hobbese göre insan doğası
gereği bencil’dir. Her insan önce kendi çıkarlarını düşündüğü için bencillik
yapar bu nedenle de mutlak iyiden bahsedemeyiz.
ANARŞİZM
Temsilcileri: Bakunin ve Praudhon’dur. İnsan
üzerindeki tüm baskılar kaldırılmalıdır. Ahlakta yıkılması gereken kurallar
arasındadır. Çünkü ahlaki insanlar daha kolay yönetmek için uydurulmuş
kurallardır. F.Nietzche; “Ahlaklı insan sürüyü aşmış kendi iradesiyle yaşayan
üstün insandır.”
FAYDA AHLAKI
Bireye fayda sağlayan her şey onun için iyidir, fayda
sağlamayan her şey kötüdür. Fayda kişiden kişiye göre değiştiği için evrensel
kurallar yoktur.
B)Evrensel Ahlak Yasası Vardır
SUBJEKTİF AHLAKA DAYANDIRANLAR
Ahlak kuralları insan var oldukça olacaktır. Ancak bu
yasa bireye dışarıdan empoze edilmez. Birey zaten bu yasalara kendisi uyar.
OBJEKTİF TEMELE DAYANDIRANLAR
Ahlak yasaları bireyin dışındadır ve olsa da olmasa da
vardır. Birey aklıyla bunlara ulaşarak ahlaklı bir yaşam sürdürebilir.
Sokrates; bütün
kötülüklerin kaynağı bilgisizliktir. İnsan bilerek kötülük yapmaz. Bu nedenle
ahlaklı insan bilgili insan, bilgili insanda mutlu insandır.
Platon; Platon’a
göre ahlaklı olmak iyi ideasına uygun olarak yaşamaktır.
Farabi; Erdemli
ve mutlu olmanın şartı akıl ve bilgi ile tanrıya yönelmektir.
B.Spinoza; İnsan
özgürlüğe yalnız bilgi ile ulaşır. Tanrı ile doğayı eş değer gören Ponteizmin
temsilcisidir. İnsanı köle durumuna getiren sadece tutkularıdır. Hangi konuda
olursa olsun gerekçeyi görmenizi sağlar.
ı.KANT: İnsanın
eylemlerini, bu eylemlerin getireceği sonuçlar değil insana duyduğu saygı
belirler. Ona göre herkes için aynı kalan değişmeyen temel ölçüt iyiyi
istemektir. Bu kayıtsız şartsız bir yasa, bir ödevdir. Örneğin: yardımsever ol,
saygınlığını arttırmak için sevap olduğu için değil, bu senin ödevin olduğu
için sevap olduğu için her zaman yardımsever ol. Öyle hareket et ki senin
hareketlerinin yasası aynı zamanda başka insanların hareketleri için de bir
ilke ve yasa olsun.
Ahlak Yasasının Dinlere Göre Temellendirilmesi
Her dinin bir ahlak yasası vardır. Yahudilik,
Hristiyanlık ve İslamiyette insanın nasıl davranacağına ilişkin ahlak yasasının
kaynağı tanırıdır. Bu yasalar kesindir. Vahiy yoluyla bildirilmiştir.
-Yaratılmışı sevmek iyidir, sevmemek kötüdür.
(Mevlana)
-Her ne arar isen kendinde ara, Kudüs’te Mekke de Hac
da değil. (Hacı Bektaşi Veli)
Not: Mevlana’ya
göre tanrı evrenin insan için yaratmıştır. Çünkü insan evrendeki en değerli
varlıktır.
Tasavvufun anlamı: Allah’a
sevgi ile aşk ile bağlanmaktır. Tasavvufta Allah’a duyulan koşulsuz sevgi
vardır.
AHLAK FELSEFESİNDE VAR OLUŞÇULUK
F.Nieteche: Var
oluşu felsefenin temsilcisidir. Fikirlerinde anarşizimn temsil ettiği görülür.
Nieteche göre iki tür insan vardır. Biri sürüye göre hareket eden kendi
iradesini kullanmayan insanlar diğeri sürü psikolojisini aşmış kendi iradesini
kullanabilen üstün insanlardır. Ona göre ahlak kuralları sürüye göre hareket
eden insanları yönlendirmek içindir. Bu sebeple evrensel ahlak yasası yoktur.
J.Paul Sartre: Var
oluşçuluğun temsilcisidir. Satre’ye göre insan var oluşunu gerçekleştirmek için
kimseye muhtaç değildir. İnsan özgür doğmuştur. Bu sebeple insanın özgürlüğünü
elinden almamız onun var oluşuna terstir. Yani evrensel ahlak kuralları yoktur.
HAZIRLAYAN: HALİT CAN DÜNDAR
ÖĞRETMEN: SELMA KAYA
LİNK: http://bilgistok.blogspot.com.tr/2014/11/universiteye-giris-sinavinda-basarili.html
LİNK: http://bilgistok.blogspot.com.tr/2014/11/universiteye-giris-sinavinda-basarili.html
Özetli olsaydı aslında bazıları uzun bazıları kısa, ama olsun defter tutmayanlar için gayet iyi bir not
YanıtlaSilBu yayınımızın başında da söylediğimiz gibi, burada yazılanlar çoğu kolay anlaşılır ve özet halinde olduğundan dolayı biz kısaltma riskine girmek istemedik. Ayrıca dediğiniz gibi buradaki amacımız %100, defteri eksik veya tam olmayanlar için yayınlamamızdı :) Dileyen kısaltabilir...
YanıtlaSilEllerine sağlık daha önce teşekkür edemememiştim şimdi yazayım dedim :)
YanıtlaSilEmeğinize sağlık (Haydar Akın)
YanıtlaSilTeşekkür Ederiz :)
YanıtlaSilTam aradığım şekilde! Ellerinize, emeğinize, klavyenize sağlık efendim :)
YanıtlaSilTeşekkür ederiz..
YanıtlaSilhealll oslnnn
YanıtlaSilçok teşekkürler harika
YanıtlaSilHarika ellerinize saglikk
YanıtlaSilÇok sağolun yazılı öncesi işime çok yaradı :)
YanıtlaSilson derce güzel olmuş
YanıtlaSil